Korunması gereken iki adam…
Ermenistan Başba-kanı Paşinyan ve Irak Başbakanı Sudani.
Bu iki isim Türkiye’yi çok sevdikleri için değil, ülkelerinin menfaatlerinin Türkiye ile iyi komşuluk ilişkileri kurmaktan geçtiğini fark etti.
Paşinyan, tek sermayesi düşmanlık olan diaspora ve ülkesindeki aşırı uçlarla mücadele ediyor.
Sudani’nin teröre karşı duruşu, Ankara ile iş birliğini artırma arzusu Irak Yönetimi’nde etkin pozisyonlarda olan İran yanlılarını, terör örgütü PKK’yı ve yamağı Bafıl Talabani’yi rahatsız ediyor.
Yaşadığımız coğrafyanın gerçeği şu, her iki ülkede de Türkiye ile iyi komşuluk ilişkilerini kesmek isteyenler çeşitli provokasyonlara girişebilirler.
Diplomasi ya da güvenlik alanında yapılacak girişimler işe yaramazsa bu iki başbakan siyasi ya da fiziki olarak hedef alınabilir.
Gelen bilgiler özellikle Bağdat’taki İran lobisine dikkat edilmesi gerektiği yolunda.
Türkiye’nin menfaati bu iki gerçekçi adamı korumaktan, girişilecek muhtemel provokasyonları soğukkanlılıkla analiz etmekten geçiyor.
Sözlüklerin en süslü lafı: Verimlilik
2023 yılında Türkiye’de inek sayısı azaldı ama süt üretimi arttı.
Bunun sebebi üreticinin daha bilinçli olması ve hayvan tercihinin daha verimli ırklara dönmesi.
Gıda enflasyonuna karşı bu sıralar en sık duyduğum çözüm, ekili alanların artırılması.
Boş bir çözüm önerisi bu.
Birincisi, ekili alanları artırmak için köy nüfusu gerekir, bizde köy nüfusu durmadan azalıyor.
İkincisi, verimlilik yoksa ekili alanı artırmak gıda enflasyonunu düşürmez.
Yeni ekili alanlar demek, yeni mazot, yeni gübre, yeni ilaç, yeni işçilik maliyeti demek.
Oysa ekili alanlarda verimi artırmak çok daha kolay bir çözüm.
Aynı tohum, aynı işçilik, aynı yakıt, aynı elektrik, aynı suyu harcayarak daha fazla verim elde edersek, kilogram maliyetleri aşağıya iner.
Bu seçenekte artan tek maliyet gübre. Hollanda’da dönüm başı 500 kg gübre kullanılıyor, Türkiye’de 100 kg’dan daha az.
Fakat iş gübreyle bitmiyor, tarım sektörünün babadan kalma teknik ve bilgilerle değil, bilim ışığında, modern üretim yapması gerekiyor.
Tarım Bakanlığı’nı durmadan yeni ekili araziler için zorlamak yerine, verimlilik lafını sözlüklerden hayata geçirmemiz gerekiyor…
Dünya Savaşı kumarı
Gazze’de yaşananlar dünya halklarının vicdanını kanatıyor ama Ukrayna cephesinde bambaşka ve dünyayı topyekûn savaşa sokacak işler oluyor.
Hollanda, Ukrayna’ya vereceği 24 adet F-16 uçağının Rusya’daki hedefleri vurabileceğini açıkladı.
Oysa Belçika, Ukrayna’ya vereceği F-16’ların Rusya hava sahasında kullanımını yasaklamıştı.
Almanya Savunma Bakanlığı Ukrayna Özel Karargâhı Başkanı General Christian Freuding, Ukrayna birliklerinin Berlin tarafından verilen Patriot uçaksavar füze sistemlerini Rusya toprakları üzerinden kullanabileceğini söyledi.
BBC, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, Rusya’ya ait Belgorod ve Kursk bölgelerindeki havaalanlarını vurması için Kiev’e Storm Shadow/Scalp seyir füzelerini kullanma yetkisi verdiğini duyurdu.
Ukrayna’daki savaşı, barış sağlamak adına Rusya topraklarına taşımak, Putin’in savaşın yayılabileceği yolundaki sözlerini test etmek anlamına geliyor.
Ya Putin ülkesi saldırıya uğradığında savaşı yayma ve gerektiğinde nükleer silah kullanma konusunda blöf yapmıyorsa?..
Putin eğer ciddiyse, binlerce kilometre uzakta olmak ABD, Almanya, Fransa ve Hollanda’yı korumaya yetmeyecek.