İsrail’deki Tinshemet Mağarası’nda Binlerce Yıllık Mezarlık Keşfedildi
İsrail’in orta kesiminde bulunan Tinshemet Mağarası’nda arkeologlar tarafından yapılan kazılar sonucunda insanlık tarihinin bilinen en eski mezarlıklarından birinin keşfedildiği açıklandı. Mağarada bulunan kalıntıların olağanüstü bir şekilde korunduğu ve bilinçli bir şekilde mezar çukurlarına yerleştirildiği belirtiliyor.
EN AZ 100.000 YILDIR DEVAM EDEN RİTÜELLER
Kazı çalışmaları, cenaze ritüellerinin en az 100.000 yıldır düzenli bir şekilde uygulandığını gösteriyor. Bu keşif, insanlık tarihindeki ilk defin geleneklerinin nasıl oluştuğuna dair önemli ipuçları sunmaktadır. Araştırmacılar, yapılan bulguların farklı insan türleri arasında benzer davranışların sergilendiği bir döneme ait olduğunu ve fiziksel çeşitlilik konusunda önemli kanıtlar içerdiğini belirtmektedir.
Bu haber Nature Human Behavior dergisinde yayımlandı.
KALINTILAR ÖZENLE YERLEŞTİRİLMİŞ
Mezarlıkta bulunan kalıntılar, bilinçli olarak cenin pozisyonunda yerleştirilmişti. Bu durum, mezarların kasıtlı ve ritüel amaçlı kullanıldığına dair güçlü kanıtlar sunmaktadır.
Express’in derlediği araştırmada şu ifadelere yer verildi: “Levant bölgesinin Orta Paleolitik döneminde benzer davranış biçimlerinin görüldüğü diğer sit alanlarıyla yapılan karşılaştırmalara dayanarak, bulgularımız önemli bir keşif olarak değerlendirilmelidir. Taş alet teknolojilerindeki benzerlikler, av hayvanlarına olan bağımlılık ve sosyal gelişim gibi unsurların yanı sıra, bilinçli insan defin ritüelleri ve kırmızı boya kullanımı da dikkat çekicidir.”
Mağarada bulunan arkeolojik buluntular arasında iki tam iskelet, üç kafatası ve çeşitli kemikler yer almaktadır. Mağara, Paleolitik Çağ insanlarının yaşam tarzı ve davranışları hakkında önemli bilgiler sunmaktadır.
“Devrim Niteliğinde Bir Keşif”
Kazı başkanı ve Kudüs İbrani Üniversitesi Arkeoloji Bölümü profesörlerinden Yossi Zaidner, Associated Press’e yaptığı açıklamada, “Bu keşif, türümüz için büyük bir dönüm noktası niteliğindedir. İnsanların ilk defa bu tür ritüelleri uygulamaya başladığı bir dönemi temsil etmektedir” dedi.
Mezarlıkta bulunan kalıntılar arasında cenin pozisyonlarında yerleştirilen 500’den fazla bazalt çakıl taşı, hayvan kemikleri ve kırmızı-turuncu pigmentler bulunmaktadır. Uzak bölgelerden getirilen bu objelerin sembolik ya da ritüel amaçlarla seçildiği düşünülmektedir.
“Önemli Bir Değişimi İfade Ediyor”
Connecticut Üniversitesi’nden profesörlerden ve Smithsonian Enstitüsü İnsan Kökenleri Programı araştırma görevlisi olan Christian Tryon, yapılan bu keşfin erken insanların ölülerine bakış açılarında bir değişimi simgelediğini belirtti. Aynı döneme ait diğer mezar alanlarındaki keşiflerle de uyumlu olduğu ifade edildi.