ÇAYKUR önünde işçi eylemi
Rize’de emekli işçi Alaattin Keskin, çalıştığı süre boyunca vizite kağıdı hakkının gasp edilmesi nedeniyle çocuklarının tedavisinin geciktiği ve tedavi masraflarını kendi imkanlarıyla karşıladığı iddiasıyla kurum önünde eylem yaptı.
Keskin, “İki gün önce 23 yaşımdaki kızım bana ‘baba benim bu gözümü zamanında tedavi yaptırsaydın, ben bu hale düşmezdim’ dedi. Ben haklarımı istiyorum” diye konuştu.
“EVRAKLARI YAKTILAR”
Emekli işçi Alaattin Keskin, ÇAYKUR tarafından haksızlığa uğradığını iddia ederek ÇAYKUR Genel Müdürlüğü önünde eylem yaptı. Keskin, şunları söyledi:
– 2002 yılından beri kanunlara uyuyorum, kimseye sövmedim, kimseyi dövmedim. 3 yıl boyunca benim çocuklarıma o yıllarda 6 aylık vizite kâğıdı vardı. 6 aya vizite kağıdını bu kurum vermedi. Bir sürü dilekçeler verdim, dilekçeleri bile yaktılar, yırttılar mahkemeye hiçbir şey sunmadılar.
– Ayağımdan sakatım engelliyim, bu kuruma 50 tane dilekçe verdim. Benim yazdığım vizite kâğıdı olmadığına dair bir sürü amirin ve memurun resmi evrakları var, bu yazılar nerede? Hepsini yaktılar. Ben kanunlara uyuyorum hakkımı yiyemez kimse. İki gün önce 23 yaşımdaki kızım bana ‘baba benim bu gözümü zamanında tedavi yaptırsaydın, ben bu hale düşmezdim’ dedi. Ben haklarımı istiyorum” dedi.
“SAHTE VİZİTE KAĞIDI VERİLDİ”
Keskin, şöyle devam etti:
– 1998’de ÇAYKUR’a ben işçi olarak başvurdum kabul edildim ve işçi olarak çalışıyordum. Ondan sonra ben hastalığım nedeniyle sürekli heyet raporu alıyordum. Fabrika amiri memuru bana kafaya takarak, benim kanuni hakkım 506 sayının 104 maddesi der ki ‘beş sene de rahatsız olabilir bu adama vizite kâğıdı vereceksiniz.’ Ama benim amirim bana devamlı vizite kâğıdı veriyor 5 günlük, 6 aylık gösteriyorlar, hep sahte vizite kâğıdı.
– Benim çocuklarımın haklarını, hukuklarını hep alıyorlar. Ben bir şey bilmiyorum ben de kanun diyorum ama kanun değilmiş. Bunlar kanun çiğniyor, bir sürü ÇAYKUR’da yazışmalar var, ÇAYKUR’da olan dosyamdaki bütün yazışmaları bile mahkemede ne yaptılar bilmiyorum, yok ettiler. şu andaki fabrikadaki dosyada bir tane evrak kalmış, evrakın da fotokopisi yok, onu yakmayı unutmuşlar herhalde imha edememişler. Bu kadar kanunsuzluğa bu ÇAYKUR neden göz yumuyor.